Loading...
Teşkilat Tarihçesi

Osmanlı idaresinde (1571-1878) Kıbrıs'ta Zabıta Teşkilatı:

Kıbrıs'ın Fethinin tamamlandığı yıl, Osmanlı İmparatorluğu 3 kıtaya hükmediyordu. Her zaman adalete, insan haklarına önem veren Osmanlılar, Kıbrıs'ta da bunun bir benzerini uyguladı. Kıbrıs'ta halkın güvenliğini sağlamak görevi genel olarak askerindi. Asker birliklerindende Yeniçeriler ve başlarında bulunan Subaşılar bu görevi üstlenmişti. Osmanlı başkenti İstanbul'da yer alan yenilikler Kıbrıs'a da yansıyordu.

Türkiye'de 18 Haziran. 1826 tarihinde Yeniçeriliğin ortadan kaldırılması ile 16 Şubat 1846 tarihinde Türkiye'de Zaptiye Müşirliği kurulup, 1870 yılında Zaptiye Talimatı yürürlüğe girdi. Hazırlanan tüzükte zabıtanın görevleri, eğitim şekilleri, ikamet ve iaşe usulleri, mülki görevlerini yürütürken nasıl hareket edecekleri belirlenmişti. Aslında zaptiye müşirliğinin bir benzeri de Kıbrıs'ta adanın fethini müteakip kurulmuştu.

1571 yılından sonra Türkiye'den Kıbrıs'a iskan amaçlı gelen göçmenlerin yerleşmesini Kadılara yardımcı olarak zaptiye çavuşları sağlamışlardı.

İlk yıllarda halk ücretsiz olarak sırayla zaptiyelik yapardı. Ellerinde arabacı feneri tutan zaptiyeler geceleyin kasabalarda, köy sahalarında ve yollarda devriye yapardı. Kıbrısın Osmanlı idaresinde bulunduğu yıllarda zaptiye görevlerini yalnız Türkler yürütüyordu. Türkiye'den Kıbrıs'a birçok zaptiye gelip adaya yerleşerek görev yapmışlardır.

Zaptiyelerin şimdiki anlamda polislik bilgileri yoktu. Okuma-yazma bilmeleride şart değildi, maaşları Kıbrıs bütçesinden ödenirdi. Zaptiyeler köylere devriyeye gittiklerinde kendilerinin ve atlarının yiyeceklerini köylüler karşılardı.

İngiliz idaresinde (1878-1960) Kıbrıs'ta Polis Teşkilatı:

Osmanlı İmparatorluğu'nun sıkışık durumundan yararlanarak 1878 yılında Kıbrıs'ı geçici olarak idarelerine alan İngilizler, 5 Kasım 1914 tarihinden itibaren adayı tek taraflı olarak İngiltere'ye ilhak etmişler ve toplam 82 yıl süreyle egemenlikleri altında tuttular.

İngilizler'in Kıbrıs'ta en çok önem verdiği kuruluşlardan biri de Polis Teşkilatı idi. Kıbrıs Polisi adada kanunların uygulanması ve güvenliğin sağlanmasındaki katkısından dolayı uluslararası alanda takdir ediliyordu. Diğer ülkelere oranla, Kıbrıs'ta işlenen suçlar kabarık olmamakla beraber, suç faillerini meydana çıkarma oranı her zaman yüksek olmuştur. Özellikle Koloni devrinde bu oran %52'dir 1882 yılındaki Kıbrıs'ta işlenen cürümler, örnek alınan diğer bazi İngiliz Kolonilerine oranla daha az suçluları meydana çıkarma oranı ise daha yüksekti. Bunun nedeni ise, İngilizlerin Osmanlılardan kalma iyi çalışan bir örgüt bulmaları idi. Ozamanki adı Zaptiye olan teşkilat mensupları, idarenin personel bakımından yetersiz olduğu bölgelerde ve köylerde, halktan vergi toplama işlerinde ve gümrük harçlarının toplanmasında da kullanılırdı.

Kamu düzeninin iyice korunmasını sağlamak amacıyla İngilizler, daha Kıbrıs'ı devralmalarının ikinci ayında özel bir kanunla adada yeni bir polis gücü oluşturmuştu. "Cyprus Military Police" (Kıbrıs Askeri Polisi) adı verilen bu kuruluş, silah ve eğitim yönleriyle askeri bir güç niteliğini taşıyordu. Kıbrıs Polisinden "Askeri Polis" adının kaldırılması ile 1936 yılında oldu. Bu tarihten sonrada Polisin adı "Kıbrıs Polisi" olarak değiştirildi. Bu isimde Kıbrıs'taki İngiliz idaresinin sonuna kadar sürdü. Bu yeni zabıta örgütünün çekirdeğini Türk döneminden kalma zaptiyeler oluşturuyordu.

Kıbrıs Cumhuriyet Döneminde (1960-1963) Polis Teşkilatı:

Kıbrıs Polisi'nin 82 yıllık müstemleke dönemi Kıbrıs Cumhuriyeti'nin ilanı ile son buluyordu. 1959 yılında varılan ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nin temelini oluşturan, Londra ve Zürih Anlaşmaları gereğince, Polis Teşkilatı, İngiliz Döneminden farklı olarak Polis ve Jandarma olarak ikiye ayrılıyordu. Örgütün personel sayısının %30'unun Türklerden ve %70'inin Rumlardan oluşması öngörülüyor ve tüm idare Kıbrıslılara bırakılıyordu.

Cumhuriyetin kurulduğu 16.8.1960 tarihinde Kıbrıs Polis Kuvveti'nin mevcudu 415 Türk, 604 Rum olmak üzere toplam 1019, Polis itfaiye birliktekindeki personel sayısıda 56 Türk, 125 Rum olmak üzere toplam 181 kişi idi.

Cumhuriyet Anayasası, gereği Kıbrıs Polis Kuvveti Polis ve Jandarma olarak ikiye ayrılınca. Kentlerle varoşları polis sorumluluğuna, kırsal alanlar ise jandarma sorumluluğuna veriyordu. Bu kuvvetlerden birinin baş komutanının Türk ve yardımcısının Rum olması koşulu getirilirken Baş komutanın Rum olması halinde yardımcısının Türk, olması öngörülüyordu. Polisin kadrosunu toplam 1158 kişi, jandarma kadrosu 842 kişi olmak üzere toplam 2000 kişi olarak saptanmıştı. Anayasa ayrıca 285 kişilik bir de itfaiye kadrosunu öngörüyordu.

Polis ve Jandarma birliklerindeki Türk personelin toplam sayısı 702'yi buluyordu. Böylelikle 1963 yılında polis ve jandarma kuvvetlerindeki Türk personel oranı %35'e inmişti.

1963 yılı Aralık ayında Kıbrıslı Rumların Ada'yı Yunanistan'a ilhak etmek amacıyla Kıbrıslı Türklere Rumlarla ilişkilerimiz kesildiğinde polis ve jandarmaya ait silah, araç ve gerecin tümüne yakın bir kısmı Rumlara kalmıştı. Bu dönemde polisimiz elindeki çok az sayıdaki motorlu aracı ve malzemeyi çok iyi bir şekilde kullanmıştır.

21 Aralık 1963 sonrası Polis Teşkilatı:

1963 yılından sonra Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin yardımları ile Türk Polisi güçlenmeye başladı.

1974 Barış Harekatı'ndan sonra polisin araç problemi kısmen giderilmiş, İtfaiye ve trafik hizmetleri geliştirilmişti. kurulduğu 16.8.1960 tarihinde Kıbrıs Polis Kuvveti'nin mevcudu 415 Türk, 604 Rum olmak üzere toplam 1019, Polis itfaiye birliktekindeki personel sayısıda 56 Türk, 125 Rum olmak üzere toplam 181 kişi idi.

Türk Polisi, görevlerinin yanısıra gözü dönmüş Rum çapulculara karşı, göğüs göğüse mücahit kardeşleri ile birlikte aynı saflarda çarpıştılar. Polisimiz, Kıbrıs Türkü'nün varolma mücadelesinde üzerine düşen görevi üstün görev anlayışı ve özveri ile yerine getirerek örnek bir yurtseverlik gösterdi.

EOKA'nın tedhiş eyleminin başladığı 1.4.1955 yılından 1974 Barış Harekatı'na kadar Türk Polisi, özgürlük savaşımında 40'dan fazla şehit ve kayıp verdi.

21 Aralık 1963 tarihinde Rumlar Kıbrıs'ı Yunanistan'a ilhak ve Türkü imha teşebbüsü olan Akritas Planı uyarınca Kıbrıs Cumhuriyeti'ni yıkmış, Türk halkının haklarını gasp etmiş ve Anayasayı ayaklar altına almışlardı.

Başlayan silahlı Rum saldırıları sonucu cemaatler arasında tüm ilişkiler kesilmiş, polis ve jandarma örgütlerinin Türk personeli ile Merkezi Cezaevi'nin gardiyanları Rumlardan tamamen ayrılmıştı. Rumlardan ayrılan bu personel 30 Haziran 1964' te, tek bir çatı altında toplanmış ve ilk defa bu gün KKTC Polis Örgütü' nün temelleri atılmıştır.

Kıbrıs Türk Polisi, 1970 yılına kadar kazalarda sancaktarlara bağlı olarak görevlerini yürüttüler. Sancaktarlıklar da Lefkoşa'da bayraktarlığa bağlı olarak her bölgede kendi sorumluluk alanlarının savunmasını üstlenmişlerdi. O yıllarda bir kısım Polislerimiz de Mücahit üniforması altında silahlı olarak sınırlarda, Karargahlarda ve oluşturulan Bölge radyolarında görev yapmaktaydılar. 1970 yılında oluşturulan Polis Genel Müdürlüğü makamına Mehmet Refik Bey getirildi. Mehmet Refik Bey 1963 yılından sonra kurulan Polis Örgütünü merkezden yönetmeye başladı. O dönemde Baş kaza Lefkoşa'da Polis Okulu açılarak Polis Örgütüne genç Polisler alınmış ve Polis Temel Eğitim kursuna tabi tutulduktan sonra yeni görevlerine atandılar.